• Anasayfa
  • Tarihçe
  • Hukuk Mevzuat
    • Yönetmelikler
    • İş Kanunu
    • Tüzük
  • Basın&Yayın
    • Basın Açıklamaları
    • Yayınlar
    • Haber Arşivi
  • DGD-Sesi
  • Eylem ve Etkinlikler
  • Örgütlenme
  • İletişim
Tweet

MİGROS’A SELAM DİRENİŞE DEVAM

Bizler 47 gündür ücretsiz izine karşı direnen 40 Migros depo işçisiyiz.

Pandemi boyunca işçi sınıfının kazanılmış haklarına ve örgütlülüğüne saldırı olarak planlanmış ücretsiz izin düzenlemesinin mağdurlarıyız. 16 Aralık’tan beridir Migros Şekerpınar depo önünde, Migros Genel Merkezi önünde, Migros mağazalarında kasa kilitleme eylemi yaparak, Migros markasının bağlı bulunduğu Anadolu Grup’un holding binası önünde eylemdeyiz. 5 Ocak tarihi itibari ile de 47 gündür Migros Şekerpınar depo önündeki çadırımızda aralıksız direniyoruz.

Son günlerde depo içerisinde işçi arkadaşlarımıza direnişi karalamaya ve bitmek üzere olduğuna dair yalanlar yayan Migros depo yönetiminin tüm manipülasyonlarına karşı direnişimiz devam ediyor.

47 günde ne yaşadık?

  • İlk kasa kilitleme eylemimizi yapmadan birkaç dakika önce Migros depolarında muvazaalı şekilde var olan teşaron şirket Usgrup’un patronu ve Tezkoop-İş eski genel merkez yöneticisi olan Veysel Cingöz bizleri arayarak bir görüşme talep etti. Görüşme taşeron patronunun sık sık yasa dışı eylemlerde bulunduğumuza ve kendisinin eski bir sendikacı olduğuna dair çokça söylemi ile gerçekleşti ve bu görüşmeden herhangi bir sonuç alınmadan çıkılmış oldu.
  • Usgrup görüşmesi sonrası direnişte olan işçi arkadaşlarımız sık sık aranarak “kıdem ve ihbar tazminatlarınızı verelim direnmekten vazgeçin” teklifleri yapılmaya başlandı.
  • Direnişimizin 15. gününde Caddebostan Migros mağazasında kasa kilitleme eylemi yaptık ve akabinde hızlıca Kadıköy emniyeti kasa kilitleme eylemine katılan işçileri arayarak ifade vermeye çağırdı. Eyleme katılan 21 arkadaşımızdan 16’sı hakkında suç duyurusunda bulunuldu.
  • Direnişimizin 17. günün direnişin mecliste ve kamuoyunda gündem olması ile birlikte Çalışma Bakanlığı’nın depo içerisinde yaklaşık 10 gün süren bir denetimi oldu. Denetime dair bir rapor ya da herhangi bir açıklama tarafımıza iletilmiş değil.
  • Direnişimizin 25. gününde Anadolu Grubu’nun önünde ilk basın açıklamamızı yaptık ve eylem sonrası Anadolu Grubu güvenlik müdürü bizden bir dosya istendiğini basından arkadaşların olduğu açık bir görüşmede bize iletti. Pazartesi günü dosyamızı teslim etmeye giden sendika uzmanımıza dosya istenmediğini, Anadolu Grubu’nun böyle bir talebinin olmadığını, dosyayı bizden isteyen güvenlik amiri Salih dosyayı isteyenin  kendisi olmadığını dolayısıyla dosyayı alamayacağını söyleyerek reddetmiştir.
  • Direnişimizin 31. Günü Kurtköy Viaport AVM’de bulunan 5M Migros mağazasında yaptığımız kasa kilitleme eylemine güvenlik saldırmış ve akabinde direnişçiler hakkında suç duyurusunda bulunulmuştur. Emniyet işçi arkadaşlarımızı Yenişehir karakoluna çağırarak hakkınızda suç duyurusu var ifade vereceksiniz diyerek ulaşmıştır. O gün eylemde bulunmayan direnişçi işçilerden Gülhan Albayrak’ın da Viaport kasa kilitleme eyleminde adının geçmesi ve ısrarla ifadeye çağırılması ne kadar keyfi bir uygulama olduğunun göstergesidir diye düşünüyoruz.
  • Direnişimizin 32. günü dosya istemediğini iddia eden Anadolu Grubu önüne tekrar gittik, içeriden görüşme talep ettiğimizde yetkili olmadığı söylenerek talebimiz reddedildi. İşçi arkadaşlarla Anadolu Grubu önünde oturma eylemi yapmaya başladıktan birkaç saat sonra içeride yöneticilerin olduğunu ve kapıda oturma eylemi yapan arkadaşlarımızdan dosyamızın alınacağı söylendi ve yetkili biri elimizden dosyayı aldığı için eylemimizi bitirmiş olduk.
  • Direnişimizin 38. gününde Pendik çarşıda Migros mağazasında kasa kilitleme eylemi yaptıktan birkaç gün sonra emniyetten işçiler tekrar aranarak “hakkınızda suç duyuru var” denilerek ifadeye çağırıldı. Pendik emniyeti tarafından aramalar devam ediyor.
  • Direnişimizin 39. günü Migros, direnişte olan işçilerin evlerine yalan beyanda bulunmak ve iş barışını bozmaktan dolayı tutanaklar göndermiş, işçi arkadaşlarımız işten atılmakla tehdit edilmiştir.
  • Direnişimizin 44. gününde il iş teftiş kurulundan bir yetkili direnişle temasa geçerek Kocaeli valiliğinin bizimle görüşmek istediğini iletmesi üzerinde 45. günde Kocaeli vali yardımcısı ile bir görüşme gerçekleştirdik.
  • Direnişimizin 45. gününde valilik görüşmesinin hemen akabinde İzmit Migros mağazasında bir kasa kilitleme eylemi yaparak sesimizi İzmit halkına duyurduk.
  • Direnişimizin 46. gününde ücretsiz izinde olan direnişteki arkadaşlarımızın imza listesinde “mazeretli izinde” yazdığını öğrenmiş bulunduk.
  • Direnişimizin 46. günü işçi arkadaşlarımız Usgrup genel merkezi tarafından aranarak yeni yıl zamları ile beraber hesaplanmış güncel tazminatlarını direnişten vazgeçtikleri takdirde verebileceklerini söyledikleri telefonlar almaya başladık.

Bizler 47 gündür:

-          Ücretsiz izinler son bulsun, ücretsiz izinde olan işçiler iş başı yapsın.

-          Sendikal baskılar son bulsun, anayasal haklara saygı duyulsun.

-          Tacizci amirler Migros depolarından uzaklaştırılsın.

-          Mobbing son bulsun.

-          İşçi sağlığı ve iş güvenliği önlemleri alınsın.

-          Çalışma saatleri haftalık 45 saate çekilsin.

-          Pandemi önlemleri alınsın.

-          Depo 14 gün kapatılsın, işçilere ücretli izin verilsin.

-          İŞ YASASI UYGULANSIN.

 

Talebiyle direnişteyiz. Taleplerimiz karşılanana kadar direnmeye devam edeceğiz.

 

Migros Direniş Meclisi

Tweet

Sendikaya nasıl üye olunur?

Sendikaya üyelik artık e-devlet üzerinden çok kolay

Basın Açıklamaları

İşçilerin sağlığı şirketlerin karlarından daha değerlidir

Amazon işçileri zehirlerken, sendika üyesi işçiler atılırken bakanlık sadece seyrederken bizlere direnmek dışında başka seçenek kalmamıştır.

Köleci Migros herkese yalan söylüyor!

Migros Türkiye’nin kurumsal sosyal medya hesaplarından 11 Şubat 2022 tarihinde yapılan açıklamaya ilişkin açıklamamız.

DGD-SEN 3. OLAĞAN GENEL KURUL İLANI

DGD-SEN 3. OLAĞAN GENEL KURUL İLANI

Neden Sendikalı Olmalıyım?

Çünkü sendika güçtür.
Biz işçilerin emeğinden başka satacak bir şeyi yoktur. Tek gücümüz, emekten gelen gücümüzdür. Bu güç sendikalarda örgütlenerek hayat bulur. Sendikalı işçi haklarını da haklarını almasını da bilir. Patronun gözünün içine bakarak "ben sana muhtaç değilim sen bana muhtaçsın" diyebilir.
Çünkü sendika işçilerin birliğidir.
Sendikalı işçi, ortak hareket eder. Sendikalı-sendikasız, kadın erkek, dili-dini-etnik kimliği ne olursa olsun tüm işçilerin söz yetki karar sahibi olması için çabalar. Patronların işçilere yönelik her türlü baskı, taciz, şiddetine karşı gelir, işçilerin onurlu bir çalışma yaşamına sahip olması için mücadele eder. Sendikalı işçi patrondan lütuf dilemez, ücretini, çalışma saatlerini, çalışma koşullarını sözleşmeyle belirler. Patronun canı istediği zaman onu işten atamayacağını bilir. Her türlü haksızlığa-hukuksuzluğa karşı sendikasının yanında olduğunun bilinciyle, özgüvenle hareket eder.
Çünkü sendika sosyal hakların teminatıdır.
Sendikalı işçi, işçi sınıfının kimi zaman canı pahasına mücadele ederek tarih boyunca kazandığı bütün sosyal haklara sahiptir. Bu hakları kimi zaman yasa yapıcılara ve uygulayıcılarına karşı her türlü yolla savunur. Bilir ki hakları, hükümetlerin-patronların lütfu değil, işçi sınıfının mücadelelerinin kazanımıdır.
Çünkü sendika dayanışmadır.
Sendika, işçilerin haklarını öğrenmeleri, ortak tartışmalar yürütmeleri için ücretsiz atölyeler düzenler. İşçilerin sadece çalışma yaşamı hakkında değil tüm toplumsal sorunlar hakkında bilinçlenmeleri için araştırmalar yapar, raporlar yayınlar, paneller düzenler, uluslararası bağlantılar kurar. İşsizlerin sorunlarına sahip çıkar ve ortak hareket etmeleri için mücadele eder. İş kazası mağduru işçilerin ve iş cinayeti mağduru ailelerin hukuki sürecini ücretsiz yürütür. İşçi havzalarında ücretsiz eğitim dayanışması düzenler, HES yapımına, kentsel dönüşüme karşı mücadelelere destek olur.
Çünkü sendika insanca yaşam kavgasıdır.
Sendika , uzun çalışma saatlerine, düşük ücretlere, taşeronlaşmaya, iş cinayetlerine, meslek hastalıklarına, kayıt dışı çalıştırılmaya, dil-din-etnik kimlik üzerinden yürüyen kavgalara, işyerindeki sözlü ve fiziksel her türlü tacize karşı yürüttüğümüz kavgadır.

0 537 045 50 36

[email protected]

Osmanağa Mah. Gençlik Sk. No: 5 Kat: 3 Kadıköy, İstanbul

  • Anasayfa |
  • Tarihçe |
  • Hukuk Mevzuat |
  • Basın&Yayın