• Anasayfa
  • Tarihçe
  • Hukuk Mevzuat
    • Yönetmelikler
    • İş Kanunu
    • Tüzük
  • Basın&Yayın
    • Basın Açıklamaları
    • Yayınlar
    • Haber Arşivi
  • DGD-Sesi
  • Eylem ve Etkinlikler
  • Örgütlenme
  • İletişim
Tweet

Köleci Migros herkese yalan söylüyor!

Migros Türkiye’nin kurumsal sosyal medya hesaplarından 11 Şubat 2022 tarihinde yapılan açıklamaya ilişkin açıklamamız:

Açıklama tamamen gerçek dışı olmakla birlikte bu açıklamanın Esenyurt Migros Depo işçilerinin haklı mücadelesinin kamuoyunda geniş destek bulması sonrasında oluşan kamuoyu tepkisi ve mağaza boykotlarının çok etkili olması nedeniyle yapıldığı açıktır.

KESİNTİYE UĞRAYAN TEDARİK ZİNCİRİNİZ DEĞİL. İŞÇİNİN ÇALIŞMA HAKKIDIR, İŞÇİNİN SENDİKAL MÜCADELESİDİR. İŞÇİNİN YAŞAM MÜCADELESİDİR.

Yapılan açıklamalar kamuoyunu manipüle etmeye yönelik gerçek dışı beyanlardır.
Günlerdir siyasetçilerden, şirket yöneticilerine; hukukçulardan her türlü ilişki içerisinde bulunanlar aracılığıyla Migros yetkilileri ve Us Grup yetkilileriyle ısrarla kurmak istediğimiz iletişime kör ve sağır kalan şirket yöneticilerinin şimdi şeffaflıktan ve yakın diyalogdan bahsetmesi çok gülünçtür. Her türden aracıyla kurmak istediğimiz iletişimi buradan da tekrar ediyoruz: “Şeffaflık ve yakın diyalog taleplerinize her zaman olduğu gibi şimdi de açığız.”

Migros Türkiye’nin açıklamasında belirtilen ücret artış oranları tamamen gerçek dışı olup kamuoyunu yanıltmaya yöneliktir. Depo şarj elemanı olarak çalışan bir işçinin 2021 yılında saatlik brüt ücreti 17,05TL’dir. Bu işçinin 2022 yılı saatlik brüt ücreti 23,51TL olmuştur.
Bu durumda işçinin çıplak saatlik brüt ücretine yapılan yıllık zam oranı %37,8’dir.
2021-2022 yıllık asgari ücret artış oranı ise yıllık %50,05’dir.
Daha açık ifadeyle Esenyurt Migros Depo işçileri açısından en yüksek net ücret 4590 TL’dir. Bu da asgari ücretin sadece %8 üstüdür. İşçilerin çok büyük çoğunluğu bu üctretin altında çalışıyor, dolayısıyla tüm işçiler asgari ücret bandında çalışmaktadır.

Primlerin ise ne kadar olduğu, kime hangi koşulda ödeneceği tamamiyle amirlerin keyfine kalmıştır. İşçi 1.000 koli de kaldırsa 10.000 koli de kaldırsa prim alıp almayacağını, ne kadar prim alacağını bilememektedir.

Bu iki konu tüm tartışmaları bitiren basit bir gerçekliktir. Migros Türkiye’nin, depo işçisinin ücretlerinin asgari ücret karşısında erimemesi mücadelesi olarak görebileceğimiz eylemleri kötü niyet ve tedarik zincirinin kesintiye uğraması şeklinde görmeleri işi ve şirketin karı dışında hiçbir şeyi umursamadıklarının açık göstergesidir.

Patronun iki dudağından çıkan sözle kışın ortasında aynı anda kapının önüne konulan 257 işçiden “çalışmak istemeyen işçiyle yolları ayırmak zorunda kalmak” şeklinde bahsetmek nasıl bir utanmazlık ve hadsizliktir.

Bakanlık denetimi nedeniyle toplu işçi çıkarma prosedürüne aykırılıkları gizlemek için kimi işçiyi işten çıkardığı halde idari izinli göstermek, kimi işçiye hiçbir şey olmamış ve hiçbir talebi yokmuş gibi “Hadi gel başla” demek Migros’un ve Us Grup’un pervasızlığının bir başka göstergesidir.

DGD-SEN olarak kurulduğumuz 2013 yılından itibaren Migros Depo işyerlerinde örgütlenme çalışması yürütmekteyiz. Sendikamızın kurucu başkanı da dahil olmak üzere birçok yöneticimiz Migros Depo işçiliği yapmıştır. 2013 yılından itibaren depolardaki en küçük sendikal faaliyete aşırı tepkiler verilmiş ve tahammülsüz davranılmıştır. Sendikal faaliyetler nedeniyle işten atılan onlarca işçiye gösterilen sendikal tahammülsüzlük yargı kararlarıyla her defasında tescil edilmiş; hem Migros Türkiye’nin, hem de ona bağlı taşeronlarının sendikal tahammülsüzlüğü defalarca tescil edilmiştir.

Tüm bunlara rağmen Migros işverenleri defalarca kez hak arayan işçilere, gerek şirket amirleri gerek kolluk aracılığıyla şiddet uygulamaktan, işyerlerine polisi çağırmaktan ve en sert polis müdahaleleriyle hak arayan işçileri ve sendikamızı krimanalleştirmeye çalışmışlardır. Migros Depo işçilerine yapılan her saldırı sonuçsuz kalmış ve işçiler sendikamızda örgütlenmekten ve sendikamıza teveccüh göstermekten vazgeçmemişlerdir.

Migros Türkiye, PR çalışmalarında 50 yıldır işyerlerinde sendikal örgütlenme olduğu, sendikalara ve sendikal faaliyetlere saygılarının olduğunu ifade etmektedirler. Belirtmek gerekir ki Esenyurt Migros depodaki taşeron şirket Us Grup’un patronu da eski sendikacıdır. Sendikal faaliyetlere saygıdan kasıt bu mudur? Söz konusu depo işçileri olduğunda Migros Türkiye sendikal baskı ve şiddeti ya görmezden gelmekte ya da depo işçilerinin sendikal faaliyetlerini kriminalleştirmekten geri durmamaktadır.

Migros Türkiye’nin aklına depo işçilerinin hakları yalnızca Migros mağazalarının boykot edildiği, kamuoyu baskısının olduğu dönemlerde gelmektedir. Her ne kadar toplu iş sözleşmesi için gerekli yeterlilik sağlanamasa da sendikal faaliyet ve mücadelemizle Migros Depo işçileri sendikamız öncülüğünde işyerlerinde birtakım sorunların çözümüne vesile oldu ve işyerlerini zorunlu iyileştirmeler yapmak zorunda bıraktı.

Esenyurt’ta çalışan Migros Depo işçilerinin tamamı çalışma koşullarını uygun bulmadığını, zam oranlarını yetersiz bulduğunu, primlerin objektif kriterlerle ve açıkça hangi koşullarda verileceğinin yazılı olarak taahhüt edilerek verilmesi gerektiğini işverene iletmesine rağmen Anayasa, Uluslararası Sözleşmeler, İş Hukuku’nun en temel güvencelerini yok sayarak önce işçileri işten atıp daha sonra işçileri bölmek için “Çalışma şartlarını uygun bulan herkese kapımız açıktır.” söylemine sarılmıştır ki bu son derece tehlikelidir. İşçilerin tamamı çalışmak istemektedir.

Bir tek işçi işten atılmadan işçilerin tamamının derhal işe başlatılması gerekmektedir. İşçinin iş güvenliği sorunlarına, ücret artış taleplerine kayıtsız kalmadığınız, sendikal tercihlerine ve faaliyetlerine saygı duyduğunuz, ailesine ve kendisine karşı kira, eğitim, yakıt, mutfak gibi sorumluluklarının olduğunu unutmadığınız ve buna saygı duyduğunuz, bunun gereğini yerine getiren bir işveren olmanız halinde eşit, adil, hakkaniyetli çalışma ortamının oluşacağına kuşku yoktur.

Buradan hem Migros Türkiye yetkilileri hem de ona bağlı taşeron Us Grup yetkilileriyle kamuya açık her ortamda canlı yayında tartışmaya hazır olduğumuzu duyuruyoruz. Her iddiamızın ispatına ve Migros’un her açıklamasının gerçek dışı ve aldatıcı olduğunun ispatına hazırız.

Tweet

Sendikaya nasıl üye olunur?

Sendikaya üyelik artık e-devlet üzerinden çok kolay

Basın Açıklamaları

İşçilerin sağlığı şirketlerin karlarından daha değerlidir

Amazon işçileri zehirlerken, sendika üyesi işçiler atılırken bakanlık sadece seyrederken bizlere direnmek dışında başka seçenek kalmamıştır.

Köleci Migros herkese yalan söylüyor!

Migros Türkiye’nin kurumsal sosyal medya hesaplarından 11 Şubat 2022 tarihinde yapılan açıklamaya ilişkin açıklamamız.

DGD-SEN 3. OLAĞAN GENEL KURUL İLANI

DGD-SEN 3. OLAĞAN GENEL KURUL İLANI

Neden Sendikalı Olmalıyım?

Çünkü sendika güçtür.
Biz işçilerin emeğinden başka satacak bir şeyi yoktur. Tek gücümüz, emekten gelen gücümüzdür. Bu güç sendikalarda örgütlenerek hayat bulur. Sendikalı işçi haklarını da haklarını almasını da bilir. Patronun gözünün içine bakarak "ben sana muhtaç değilim sen bana muhtaçsın" diyebilir.
Çünkü sendika işçilerin birliğidir.
Sendikalı işçi, ortak hareket eder. Sendikalı-sendikasız, kadın erkek, dili-dini-etnik kimliği ne olursa olsun tüm işçilerin söz yetki karar sahibi olması için çabalar. Patronların işçilere yönelik her türlü baskı, taciz, şiddetine karşı gelir, işçilerin onurlu bir çalışma yaşamına sahip olması için mücadele eder. Sendikalı işçi patrondan lütuf dilemez, ücretini, çalışma saatlerini, çalışma koşullarını sözleşmeyle belirler. Patronun canı istediği zaman onu işten atamayacağını bilir. Her türlü haksızlığa-hukuksuzluğa karşı sendikasının yanında olduğunun bilinciyle, özgüvenle hareket eder.
Çünkü sendika sosyal hakların teminatıdır.
Sendikalı işçi, işçi sınıfının kimi zaman canı pahasına mücadele ederek tarih boyunca kazandığı bütün sosyal haklara sahiptir. Bu hakları kimi zaman yasa yapıcılara ve uygulayıcılarına karşı her türlü yolla savunur. Bilir ki hakları, hükümetlerin-patronların lütfu değil, işçi sınıfının mücadelelerinin kazanımıdır.
Çünkü sendika dayanışmadır.
Sendika, işçilerin haklarını öğrenmeleri, ortak tartışmalar yürütmeleri için ücretsiz atölyeler düzenler. İşçilerin sadece çalışma yaşamı hakkında değil tüm toplumsal sorunlar hakkında bilinçlenmeleri için araştırmalar yapar, raporlar yayınlar, paneller düzenler, uluslararası bağlantılar kurar. İşsizlerin sorunlarına sahip çıkar ve ortak hareket etmeleri için mücadele eder. İş kazası mağduru işçilerin ve iş cinayeti mağduru ailelerin hukuki sürecini ücretsiz yürütür. İşçi havzalarında ücretsiz eğitim dayanışması düzenler, HES yapımına, kentsel dönüşüme karşı mücadelelere destek olur.
Çünkü sendika insanca yaşam kavgasıdır.
Sendika , uzun çalışma saatlerine, düşük ücretlere, taşeronlaşmaya, iş cinayetlerine, meslek hastalıklarına, kayıt dışı çalıştırılmaya, dil-din-etnik kimlik üzerinden yürüyen kavgalara, işyerindeki sözlü ve fiziksel her türlü tacize karşı yürüttüğümüz kavgadır.

0 537 045 50 36

[email protected]

Osmanağa Mah. Gençlik Sk. No: 5 Kat: 3 Kadıköy, İstanbul

  • Anasayfa |
  • Tarihçe |
  • Hukuk Mevzuat |
  • Basın&Yayın