• Anasayfa
  • Tarihçe
  • Hukuk Mevzuat
    • Yönetmelikler
    • İş Kanunu
    • Tüzük
  • Basın&Yayın
    • Basın Açıklamaları
    • Yayınlar
    • Haber Arşivi
  • DGD-Sesi
  • Eylem ve Etkinlikler
  • Örgütlenme
  • İletişim
Tweet

BOMİ DEPODA SENDİKAL TAZMİNATI KAZANDIK!

Tuzla Bomi Depoda sendikal faaliyet yürüttüğü için 2016’da işten çıkarılan Genel Başkanımız Murat Bostancı, sendikal tazminat davasını kazandı!

Esnek çalışma saatleri, yoğun mesailer, düşük ücretler, mobbing ve baskılara karşı DGD-Sen olarak Bomi Depo’da başlayan örgütlenme faaliyetimiz sonucu hafta sonu tatilleri, haftalık 45 saati aşmayan çalışma süreli kazanımlarımız oldu. İşçilerin ses çıkarmasıyla devam eden örgütlenmemizin önünü kesmek isteyen patron 2016 yılında Genel Başkanımız Murat Bostancı’yı işten çıkardı. Böylece 17 Ekim’de depo önündeki direnişimiz başlamış oldu.

Türkiye tarihinde ilk kez bir sendika genel başkanı direniş gerçekleştirdi.

Azim ve cesaretle direnişimiz devam ederken depoda örgütlü arkadaşlarımızdan Pervin Karakaya da işten çıkarılmasının ardından 1 Kasım’da direnişe katıldı.

İşyeri önünde süren direnişimizi 15 Kasım’da Bomi Group-Lodi Sağlık Lojistik’in taşeronu olduğu asıl işveren Roche İlaç firmasının Levent’teki Genel Merkezi önüne taşıdık. Roche ilaç, Etik Kurulu üyesi olduğu için bu süreçte Bomi’ye dair açıklama yapmak durumunda kaldı. Bomi’ye ihtar çektiler ancak avukatlarıyla beraber, daha ötesinde bir müdahale yapamayacaklarını söylediler.

Murat Bostancı ve Pervin Karakaya’nın ardından üyemiz işçi Özkan Kılıçer de aynı sebeple işten çıkarıldı. Başkanımız Murat Bostancı işyerinde 6 ayını doldurmasına iki hafta kala bilinçli olarak işten çıkarıldı. İşten çıkarılmalarda 6 ay kritik bir eşik. Üyemiz Pervin Karakaya da 6 aylık süresi bitmeden işten çıkarıldığı için işe iade davası açamadı ve işten atıldığı süre boyunca işsizlik maaşı alamadı. Özkan Kılıçer’in ise bir yıldan fazladır çalıştığı Bomi’ye karşı açtığı işe iade ve sendikal tazminat davası şu an istinafta. Pervin Karakaya’nın ise davası sürüyor.

Direnişimize üniversite öğrencilerinden sendikalara, siyasi partilerden işçi dostlarına dek birçok kişi ziyaret ederek destek oldu. Zaman geldi patronun talimatıyla özel güvenlikler basın açıklamalarımıza saldırdı zaman geldi hem patron baskısı hem de polis ekipleriyle karşılaştık.

Direnişimizi sonlandırdık ancak 2016’dan bu yana süren mücadelemiz bitmedi! Dava sürecimiz 15 Temmuz’a denk geldiği için hakimler değişti, zaman uzadı. Fakat sonunda patrona karşı tüm gücümüzle sendikal davamızı kazandık!

Tweet

Sendikaya nasıl üye olunur?

Sendikaya üyelik artık e-devlet üzerinden çok kolay

Basın Açıklamaları

Migros'un yalanlarına cevabımız

Migros yönetiminin, hakkını arayan işçilere yönelik polis saldırısından sonra tüketicilerin sosyal medyada başlattığı ve giderek yaygınlaşan BOYKOT çağrısı üzerine 9 Nisan’da dolaşıma soktuğu yalanlarla dolu ilana sendikamız DGD-SEN adına cevap verme zorunluluğu doğmuş durumdadır.

Servetiniz bizden çaldıklarınızdır, ALACAĞIZ!

Servetiniz bizden çaldıklarınızdır. ALACAĞIZ!

Sendika yöneticilerimize ve direnişçi Migros depo işçilerine yönelik polis tehdidine son verin!

Sendika yöneticilerimize ve direnişçi Migros depo işçilerine yönelik polis tehdidine son verin!

Neden Sendikalı Olmalıyım?

Çünkü sendika güçtür.
Biz işçilerin emeğinden başka satacak bir şeyi yoktur. Tek gücümüz, emekten gelen gücümüzdür. Bu güç sendikalarda örgütlenerek hayat bulur. Sendikalı işçi haklarını da haklarını almasını da bilir. Patronun gözünün içine bakarak "ben sana muhtaç değilim sen bana muhtaçsın" diyebilir.
Çünkü sendika işçilerin birliğidir.
Sendikalı işçi, ortak hareket eder. Sendikalı-sendikasız, kadın erkek, dili-dini-etnik kimliği ne olursa olsun tüm işçilerin söz yetki karar sahibi olması için çabalar. Patronların işçilere yönelik her türlü baskı, taciz, şiddetine karşı gelir, işçilerin onurlu bir çalışma yaşamına sahip olması için mücadele eder. Sendikalı işçi patrondan lütuf dilemez, ücretini, çalışma saatlerini, çalışma koşullarını sözleşmeyle belirler. Patronun canı istediği zaman onu işten atamayacağını bilir. Her türlü haksızlığa-hukuksuzluğa karşı sendikasının yanında olduğunun bilinciyle, özgüvenle hareket eder.
Çünkü sendika sosyal hakların teminatıdır.
Sendikalı işçi, işçi sınıfının kimi zaman canı pahasına mücadele ederek tarih boyunca kazandığı bütün sosyal haklara sahiptir. Bu hakları kimi zaman yasa yapıcılara ve uygulayıcılarına karşı her türlü yolla savunur. Bilir ki hakları, hükümetlerin-patronların lütfu değil, işçi sınıfının mücadelelerinin kazanımıdır.
Çünkü sendika dayanışmadır.
Sendika, işçilerin haklarını öğrenmeleri, ortak tartışmalar yürütmeleri için ücretsiz atölyeler düzenler. İşçilerin sadece çalışma yaşamı hakkında değil tüm toplumsal sorunlar hakkında bilinçlenmeleri için araştırmalar yapar, raporlar yayınlar, paneller düzenler, uluslararası bağlantılar kurar. İşsizlerin sorunlarına sahip çıkar ve ortak hareket etmeleri için mücadele eder. İş kazası mağduru işçilerin ve iş cinayeti mağduru ailelerin hukuki sürecini ücretsiz yürütür. İşçi havzalarında ücretsiz eğitim dayanışması düzenler, HES yapımına, kentsel dönüşüme karşı mücadelelere destek olur.
Çünkü sendika insanca yaşam kavgasıdır.
Sendika , uzun çalışma saatlerine, düşük ücretlere, taşeronlaşmaya, iş cinayetlerine, meslek hastalıklarına, kayıt dışı çalıştırılmaya, dil-din-etnik kimlik üzerinden yürüyen kavgalara, işyerindeki sözlü ve fiziksel her türlü tacize karşı yürüttüğümüz kavgadır.

05332468711

[email protected]

Osmanağa Mah. Gençlik Sk. No: 5 Kat: 3 Kadıköy, İstanbul

  • Anasayfa |
  • Tarihçe |
  • Hukuk Mevzuat |
  • Basın&Yayın