Taşerona Kadro Yalanı
Sevgili Taşeron İşçisi kardeşlerimiz. Bugün Başbakan Davutoğlu'nun Meclis konuşmasından sonra binlerce taşeron işçisi kardeşimiz bizleri aradı. Taşeronların hepsine asıl iş yardımcı iş ayırmadan kadro verileceğini söyledi. Normalde sermayeyi devleti ve AKP'yi tanımazak biz de bu habere çok sevinebilirdik. Ancak çok buruk bir sevinç yaşandık. On yıllardır taşeron düzeninin kaldırılması için mücadele ediyoruz, işten atılıyoruz. Kaderimiz, iş güvencemiz taşeron şirket patronlarının iki dudağı arasında. İşverenler, amirler, yöneticiler çalışırken sömürmeleri yetmiyormuş gibi onurumuzla oynuyorlar, hakaret ediyorlar, tacize uğruyoruz, mobing uyguluyorlar, haklarımızı, geleceğimizi sürekli gasp ediyorlar.
Patronun dini imanı, milliyeti, insafı olmaz ama iş almak için partisi olur. Patronları tanıyorsak onbinlerce işçi çalıştıran bakan, milletvekili, devlet insanlarının ortak olduğu şirketler de çalıştığımızı biliyoruz. AKP tüm taşeronları kaldırmaz çünkü o şirketlerin büyük ortağıdır. Bizden çaldıkları olmazsa biterler. Aynı şey CHP belediyelerinden taşeron iş alan şirketler için de geçerli...
Dolayısıyla sevgili işçi kardeşlerimiz #TaşeronaKadroEnbüyükYalan dır. Neden? Çünkü şimdi söz konusu yasayla, yıllardır biz taşeron işçilerin yürüttüğü kararlı mücadeleler neticesinde onların lütufu değil bizim kazanımımız olarak ancak çok küçük bir azınlığımıza kadro verilmektedir. Bu önemlidir biz kazandık ama bu aynı zamanda büyük bir kandırmacadır. Asıl iş yardımcı iş ayrımına Güvenlik, Temizlik, Yemek, Park Bahçe vb hizmet işçileri dahil edilmemektedir. Yani bizlerin en büyük çoğunluğu işçi olarak değil köle olarak görülmeye devam edecek. Taşeron işçi deyince biz temizlik, güvenlik, yemek, park bahçe vb işçileri olarak anlarken onlar böyle anlamıyorlar. Onlar hem biz taşeron işçilerin mücadelesini tekniker niteliğindeki işçi arkadaşlarımıza yani yüzde onumuza kadro vererek bizleri bölmüş oluyorlar hem de iktidarlardan on yıllarca daha kadro dilenip mücadeleye girmeden sıramızı beklememizi istiyorlar, durum budur.
Söylediğimiz fazla değil eksiktir. Taşeron işçilik düzeni değişmeden ortadan kalkmaz. Hiçbir patron kârını zoru görmeden bırakmaz. Renault işçilerine daha dün polis dayağını, gözaltını, tutuklama tehditini, yüzlercesini işten atmayı sağlayan kimdi? Söyleyelim tüm taşerona kadro verdik yalanını söyleyenler. Peki ne istiyor du Renault işçisi; Asgari ücrete yapılan zammın kıdem ve maaşa göre tüm işçilere yansıtılmasını istiyorlardı. On yıl çalışanla yeni işe girenin 1300 Tl aldığı adaletsiz uygulamaya son vermek istiyorlardı. Başları ezildi ama onurlarını koruyup mücadeleye devam dediler. Biz de öyle demeliyiz. Kadro olan az sayıda arkadaşımızı kutlayıp onlarında desteğini yanımıza alıp milyonlarca taşeron işçi olarak mücadeleyi ve örgütlenmeyi büyütmeliyiz.
Evet biz kazandık. Ancak henüz çok küçük bir azınlığımızı sevindirebildik. Hepimizin sevinci için zorlu bir mücadele lazım.
Kahrolsun Taşeron Düzeni. Yaşasın Taşeron işçilerinin kadro ve onurlu gelecek mücadelesi.
Sevgili Taşeron İşçisi kardeşlerimiz. Bugün Başbakan Davutoğlu'nun Meclis konuşmasından sonra binlerce taşeron işçisi kardeşimiz bizleri aradı. Taşeronların hepsine asıl iş yardımcı iş ayırmadan kadro verileceğini söyledi. Normal de sermayeyi devleti ve AKP'yi tanımazsak biz de bu habere çok sevinebilirdik. Ancak çok buruk bir sevinç yaşandık. On yıllardır taşeron düzeninin kaldırılması için mücadele ediyoruz, işten atılıyoruz. Kaderimiz, iş güvencemiz taşeron şirket patronlarının iki dudağı arasında. İşverenler, amirler, yöneticiler çalışırken sömürmeleri yetmiyormuş gibi onurumuzla oynuyorlar, hakaret ediyorlar, tacize uğruyoruz, mobing uyguluyorlar, haklarımızı, geleceğimizi sürekli gasp ediyorlar.
Patronun dini imanı, milliyeti, insafı olmaz ama iş almak için partisi olur. Patronları tanıyorsak onbinlerce işçi çalıştıran bakan, milletvekili, devlet insanlarının ortak olduğu şirketler de çalıştığımızı biliyoruz. AKP tüm taşeronları kaldırmaz çünkü o şirketlerin büyük ortağıdır. Bizden çaldıkları olmazsa biterler. Aynı şey CHP belediyelerinden taşeron iş alan şirketler için de geçerli...
Dolayısıyla sevgili işçi kardeşlerimiz #TaşeronaKadroEnbüyükYalan dır. Neden? Çünkü şimdi söz konusu yasayla, yıllardır biz taşeron işçilerin yürüttüğü kararlı mücadeleler neticesinde onların lütufu değil bizim kazanımımız olarak ancak çok küçük bir azınlığımıza kadro verilmektedir. Bu önemlidir biz kazandık ama bu aynı zamanda büyük bir kandırmacadır. Asıl iş yardımcı iş ayrımına Güvenlik, Temizlik, Yemek, Park Bahçe vb hizmet işçileri dahil edilmemektedir. Yani bizlerin en büyük çoğunluğu işçi olarak değil köle olarak görülmeye devam edecek. Taşeron işçi deyince biz temizlik, güvenlik, yemek, park bahçe vb işçileri olarak anlarken onlar böyle anlamıyorlar. Onlar hem biz taşeron işçilerin mücadelesini tekniker niteliğindeki işçi arkadaşlarımıza yani yüzde onumuza kadro vererek bizleri bölmüş oluyorlar hem de iktidarlardan on yıllarca daha kadro dilenip mücadeleye girmeden sıramızı beklememizi istiyorlar bizlerden. Durum budur.
Söylediğimiz fazla değil eksiktir. Taşeron işçilik düzeni değişmeden ortadan kalkmaz. Hiçbir patron kârını zoru görmeden bırakmaz. Renault işçilerine daha dün polis dayağını, gözaltını, tutuklama tehditini, yüzlercesini işten atmayı sağlayan kimdi? Söyleyelim tüm taşerona kadro verdik yalanını söyleyenler. Peki ne istiyor du Renault işçisi; Asgari ücrete yapılan zammın kıdem ve maaşa göre tüm işçilere yansıtılmasını istiyorlardı. On yıl çalışanla yeni işe girenin 1300 Tl aldığı adaletsiz uygulamaya son vermek istiyorlardı. Başları ezildi ama onurlarını koruyup mücadeleye devam dediler. Biz de öyle demeliyiz. Kadro olan az sayıda arkadaşımızı kutlayıp onlarında desteğini yanımıza alıp milyonlarca taşeron işçi olarak mücadeleyi ve örgütlenmeyi büyütmeliyiz.
Evet biz kazandık. Ancak henüz çok küçük bir azınlığımızı sevindirebildik. Hepimizin sevinci için zorlu bir mücadele lazım. Kahrolsun Taşeron Düzeni. Yaşasın Taşeron işçilerinin kadro ve onurlu gelecek mücadelesi. Taşeron İşçiler Sendikası