• Anasayfa
  • Tarihçe
  • Hukuk Mevzuat
    • Yönetmelikler
    • İş Kanunu
    • Tüzük
  • Basın&Yayın
    • Basın Açıklamaları
    • Yayınlar
    • Haber Arşivi
  • DGD-Sesi
  • Eylem ve Etkinlikler
  • Örgütlenme
  • İletişim
Tweet

Barsan Patronlarını Uyarıyoruz: Üyelerimize yönelik baskıya son verin!

Barsan Global Lojistik Orhanlı deposunda patronların önlem almaması ve işçiler için koruyucu ekipmanların sağlanmaması üzerine, depoda çalışan işyeri komite üyesi işçi arkadaşımız koronavirüse yakalanıp evde tedavi olduğu sırada Barsan tarafından iyi niyet ve ahlak kurallarına uymadığı bahane edilerek Kod-29 ile işten atılmıştı. Depoda; sendikalı işçilere baskı yapılmaması, koronavirüs tedbirlerinin alınması, depo içerisinde işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin alınması ve kadın işçilerin amirler tarafından ağır koşullar ve mobbing altında çalıştırılmaması konusunda 2020 Mayıs ayında Barsan Global Genel Merkezi ve Barsan Global Lojistik Orhanlı depo önünde eylemlerimize başladık, çokça kez çeşitli eylemle, telefon görüşmeleri ve sosyal medya hesaplarımızından patronlara uyarılarda bulunduk.

Türkiye’de ilk vakaların açıklandığı günden beri depolardaki artan iş yükü, hak gaspları, mobbing, fazla mesai dayatması, korona önlemlerinin alınmaması ve amirlerin sistematik tacizleri ile ilgili olarak eylemlerle, görüşme talepleri ve sosyal medya hesaplarımız üzerinden yaptığımız kamuoyu çağrılarıyla depo patronlarını ve yöneticilerini ısrarla uyarmaya devam ediyoruz. Tüm uyarılarımıza karşın işçilere ücretsiz izin ve Kod-29 gibi ahlaksızlıklarla cevap veren Migros patronlarına 120 gün süren bir direnişle karşılık verdik.

Barsan Global Lojistik’te işçilerin pandeminin başından beridir tedbirlerin alınmadığını çoğu kez yönetime iletmesine rağmen hiçbir önlem alınmadan depo çalışmaya devam ediyor. İşçi servislerinin yarı kapasite ile çalışması zorunluyken kapanma sürecinde servisler tam kapasite çalışmıştır. Tam kapanmada yol kontrolleri yapan emniyetin gözünden her seferinde kaçmayı başaran Barsan servisleri daha fazla vakit geçmeden bir an önce pandemi önlemlerini almalıdır!

Depo içerisinde 2019 yılında engelli kadrosunda işe başlayan İrfan Tözün’ün görevi dışında iş yapmaya zorlandığı, yapmadığı takdirde ise işten atılmakla tehdit edildiği için tüm itirazlarına rağmen işi yapmıştır ve ne yazık ki arkadaşımız depoda geçirdiği iş kazasında ağır yalanmış, sonrasında hayatını kaybetmiştir. İrfan Tözün’ün iş cinayetine kurban gitmesinden bugüne kadar hiçbir şey değişmemiş, Barsan depolarında işçi sağlığı ve iş güvenliğine dair herhangi bir önlem alınmamıştır. Bugün işçi arkadaşlarımız kırık, bozuk ve sabitlenmemiş raflara ürünler yerleştirmekte bu rafların altında hiçbir koruyucu ekipman olmadan çalışmaya zorlanmaktadır. Bu haliyle depoda çalışan hiçbir işçinin can güvenliği yoktur!

Barsan depolarında işçilerin mesai ücretleri “denkleştirme” adı altında gasp edilmekte, işçilere izin olarak yansıtacaklarını söyledikleri halde 400 saate yakın biriken izinlerini keyfi şekilde saat olarak vermekte ya da kullandırmamaktadır. Barsan depolarında işçiler İş Kanunu’nda belirtilenin çok üzerinde ücretsiz mesaiye zorlanmakta, mesaiye kalamayacağını söyleyen ya da hakkı olan ücreti isteyen işçiler kod-29 ile işten atılmakla tehdit edilmektedir. Barsan patronları, depolarında yapılan ve yükü milyonlarca liraya ulaşan yolsuzlukların faturasını da işçilere keserek işçilerin mesai ücretlerini gasp etmektedir.

Depo işçilerinin istisnasız hepsi ağır mobbing ve baskı ile çalıştırılmaktadır. İşçiler, bu vahşi sömürü koşullarına baskı ve zor ile rıza göstermeye zorlanmaktadır. Barsan depolarında çalışan kadın işçilerin tuvalette geçirdikleri sürelerin hesabını amirlere vermeleri şart koşulmakta, kadınlara regl dönemlerinde mesai saatleri içerisinde, mola dışında birden fazla kez tuvalete gitmelerine izin verilmemekte ya da kadınlar tüm hakaretleri göze almak zorunda bırakılmaktadır. Mobbinge karşı itirazlarını yükselten işçilerin çalıştıkları bölümler düzenli olarak değiştirilerek işçiler performansları düştüğü için tutanaklar tutulmaktadır.

Anayasada geçen “eşit davranma borcu” Barsan depolarında sürekli olarak ihlal edilmekte, işçilerin yıllık zamları arasında uçurumlar bulunmaktadır. Sendikaya üye olan işçiler yıllık % 10  zam alırken sendikaya üye olmayan ve içeride muhbirlik yapan işçiler % 25 ‘e varan zam almaktadır.

Barsan patronu iş yasasını tanımamakta; haksızlıklara ses çıkaran ve anayasal hakkını kullaranrak sendikaya üye olan işçileri tehdit etmektedir. Barsan depoları ile ilgili daha önce de kamoyu ile paylaştığımız Barsan Pelitli depodaki kısa çalışma ödeneği alan işçilerin 30 gün çalıştırılması usulsüzlüğünü ve yasa dışı çalışma koşullarını Çalışma Bakanlığı’na bildirmemize rağmen şikayetlerimiz hakkında en ufak bir işlem dahi yapılmamıştır. Barsan patronu da tüm patronlar gibi Bakanlık tarafından korunmaktadır.

Barsan patronları ne iş yasasına ne de işçilerin anayasal haklarına saygı duymaktadır. Barsan patronu Kamil Barlın ve depo yöneticileri sendikaya üye olan işçileri fişlemekte ve baskı yapması için başlarına özel müdürler ve amirler dikilmektedir. Sendika üyesi olan işçilere sendikadan istifa etmeye zorlamakta ve tazminatlarını alıp işi bırakmaları düzenli olarak teklif edilmektedir. Barlın’ın, işçilerin kanı üzerine kurduğu şatafatlı yaşamını korumak için içeride dünyanın büyük teknoloji markalarının ürünlerini depoladığı ortamda dönen yolsuzlukları saklamak adına sendika düşmanlığını anlamaktayız. Kamil Barlın ve depo yönetimine buradan sesleniyoruz; sendikamızın üyesi işçilere zulmü, mobbingi derhal kesin ve depodaki işçi arkadaşlarımızın taleplerini yerine getirin. Aksi takdirde Avon, Netlog, Bomi, Ekol ve Migros’ta olduğu gibi Barsan Global Lojistik depolarında da direnmekten bir adım dahi geri durmayacağız!

Tweet

Sendikaya nasıl üye olunur?

Sendikaya üyelik artık e-devlet üzerinden çok kolay

Basın Açıklamaları

İşçilerin sağlığı şirketlerin karlarından daha değerlidir

Amazon işçileri zehirlerken, sendika üyesi işçiler atılırken bakanlık sadece seyrederken bizlere direnmek dışında başka seçenek kalmamıştır.

Köleci Migros herkese yalan söylüyor!

Migros Türkiye’nin kurumsal sosyal medya hesaplarından 11 Şubat 2022 tarihinde yapılan açıklamaya ilişkin açıklamamız.

DGD-SEN 3. OLAĞAN GENEL KURUL İLANI

DGD-SEN 3. OLAĞAN GENEL KURUL İLANI

Neden Sendikalı Olmalıyım?

Çünkü sendika güçtür.
Biz işçilerin emeğinden başka satacak bir şeyi yoktur. Tek gücümüz, emekten gelen gücümüzdür. Bu güç sendikalarda örgütlenerek hayat bulur. Sendikalı işçi haklarını da haklarını almasını da bilir. Patronun gözünün içine bakarak "ben sana muhtaç değilim sen bana muhtaçsın" diyebilir.
Çünkü sendika işçilerin birliğidir.
Sendikalı işçi, ortak hareket eder. Sendikalı-sendikasız, kadın erkek, dili-dini-etnik kimliği ne olursa olsun tüm işçilerin söz yetki karar sahibi olması için çabalar. Patronların işçilere yönelik her türlü baskı, taciz, şiddetine karşı gelir, işçilerin onurlu bir çalışma yaşamına sahip olması için mücadele eder. Sendikalı işçi patrondan lütuf dilemez, ücretini, çalışma saatlerini, çalışma koşullarını sözleşmeyle belirler. Patronun canı istediği zaman onu işten atamayacağını bilir. Her türlü haksızlığa-hukuksuzluğa karşı sendikasının yanında olduğunun bilinciyle, özgüvenle hareket eder.
Çünkü sendika sosyal hakların teminatıdır.
Sendikalı işçi, işçi sınıfının kimi zaman canı pahasına mücadele ederek tarih boyunca kazandığı bütün sosyal haklara sahiptir. Bu hakları kimi zaman yasa yapıcılara ve uygulayıcılarına karşı her türlü yolla savunur. Bilir ki hakları, hükümetlerin-patronların lütfu değil, işçi sınıfının mücadelelerinin kazanımıdır.
Çünkü sendika dayanışmadır.
Sendika, işçilerin haklarını öğrenmeleri, ortak tartışmalar yürütmeleri için ücretsiz atölyeler düzenler. İşçilerin sadece çalışma yaşamı hakkında değil tüm toplumsal sorunlar hakkında bilinçlenmeleri için araştırmalar yapar, raporlar yayınlar, paneller düzenler, uluslararası bağlantılar kurar. İşsizlerin sorunlarına sahip çıkar ve ortak hareket etmeleri için mücadele eder. İş kazası mağduru işçilerin ve iş cinayeti mağduru ailelerin hukuki sürecini ücretsiz yürütür. İşçi havzalarında ücretsiz eğitim dayanışması düzenler, HES yapımına, kentsel dönüşüme karşı mücadelelere destek olur.
Çünkü sendika insanca yaşam kavgasıdır.
Sendika , uzun çalışma saatlerine, düşük ücretlere, taşeronlaşmaya, iş cinayetlerine, meslek hastalıklarına, kayıt dışı çalıştırılmaya, dil-din-etnik kimlik üzerinden yürüyen kavgalara, işyerindeki sözlü ve fiziksel her türlü tacize karşı yürüttüğümüz kavgadır.

0 537 045 50 36

[email protected]

Osmanağa Mah. Gençlik Sk. No: 5 Kat: 3 Kadıköy, İstanbul

  • Anasayfa |
  • Tarihçe |
  • Hukuk Mevzuat |
  • Basın&Yayın